Toplantı öncesi bir konuşma yapan Oda Başkanı Ümit Alp, “İnşaat Mühendisleri Odasında deprem bölgesinden bulunmuş olan meslektaşlarım, deprem bölgesindeki teknik izlenimlerini oda üyelerine aktaracaklardır. Ondan önce eski oda başkanlarımızdan Sayın Mehmet Çakır, son deprem ile ilgili düşüncelerini bizlerle paylaşacak” dedi.
Kendisinin 43 yıldır inşaat mühendisliği yaptığını belirterek sözlerine başlayan Mehmet Çakır, “Bu büyük depreme benzerini 199 yılında da yaşadık. Bu deprem daha farklı, ne yazık ki bu vatanımızda bu depremler yaşanacak. Deprem hakkında görüşlerime gelince, maalesef hiç hazır değiliz. Ön hazırlık konusunda hiçbir çalışmamız olmadığı ortaya çıktı. Ana depremden sonra ortaya çıkan artçı depremleri hesap edemedik. Gerek depreme hazırlık, gerekse arama kurtarma çalışmalarında yeterli tatbikat yapmadığımız acı bir şekilde belirlendi” dedi.
Yol ulaşım olayını organize edilemediğinden yakınan Çakır, “Normalinde 12-13 saatlerde ulaşılabilecek yollardan 24 – 36 saatlerde ulaşamadık. Bu konuda biz hep şunu söylemiştik. Deprem bölgesine giden, iş makinası, kurtarma ekibi araçları ve ambulansların yol güzergâhları ayrı olmalıdır. Deprem sırasında özel araçlar o yolları kullanmamalı. Afet anında bir dakika geç gitmenin bile çok büyük önemi varken, biz, 2-3 gün sonra deprem bölgesine ulaşabildik. Çok kazalar oldu. İyi niyetle koşturanları kazaya kurban verdik” ifadesini kullandı.
Medyanın canlı yayınlarda sansasyonel isimleri davet ederek programların çok yanlış noktalara gittiğine tanık olunduğunu kaydeden Çakır, “İnşaat mühendisleri olarak bizim öz eleştiri yapıp bu programlarda niçin ger kaldığımızı irdelememiz gerektiğini düşünüyorum.
Güçlendirme olayının üzerinde çok durduk. Ama gelinen noktada yıkıp yapma olayı daha çok gündeme gelmeye başladı. Güçlendirerek 10 birimi yıkıp yeniden yaparak 90 birimi hayata geçirebiliyorsak bu 10 birimi kayıp olarak görmemiz gerekiyor. Güçlendirmek yerine yeniden yapmak daha ekonomikse milli serveti iyi değerlendirmek gerekir.
Güçlendirme yapılırken bir çok binanın güçsüz hale getirildiğine şahit olduk. Bu durumun iyi irdelenmesi gerekiyor. Binalardan aşırı derecede karot alınması da binayı tamamen güçsüzleştiriyor” şeklinde ilginç tespitlerde bulundu.
Daha sonra bölgeye giden mühendisler, izlenimlerini anlattı.